23 Haziran 2012 Cumartesi

Saraybosna'da ben kalbimi bıraktım..

Aslında çok uzun zaman önce yazmam gereken bu yazı; artık bir kavuşmanın hikayesi değil özlemin hikayesi..


Rüya gibi geçen 3 gün sanki 3 dakikada bitti gitti, üstünden 2 ay geçti bile.

Saraybosna küçük, güzel şehir. Savaşın üzerinden 20 yıl geçmiş, savaş günlerinde çocuk olanlar, savaşı küçücük yüreklerinde herkesten daha şiddetli yaşayanlar büyümüş yetişkin insanlar olmuş.Biz binalardaki mermi izlerine top deliklerine şaşkın şaşkın bakarken; yüzlerinden, bakışlarından anlaşılıyor neler çektikleri. 20 yılda kimsenin acıları dinmemiş, silinmemiş; binalarda hala mermi izleri top izleri..



Saraybosna her sokağında farklı bi şehirdeymişsin gibi hissettiriyor.


Saraybosna'nın göbeğindeki Başçarşı, 16.yüzyılda kurulmuş meşhur Osmanlı çarşısı. İstanbul'da yaşayan birinin Başçarşı'da biraz dolaşınca kendini Eminönü'nün arka sokaklarında hissetmemesi imkansız.


Saraybosna'nın sembolü Sebilj. Rivayete göre bu çeşmeden bir kere su içen bir daha bu şehirden ayrılamıyormuş. Biz suyu marketten aldık, malum sayılı günümüz var :)


Saraybosna'nın belkide en eski yapılarından biri de yine Başçarşı'da ve 500 yıl önce Osmanlı zamanında Mimar Sinan'a yaptırılmış Gazi Hüsrev Paşa Camii.


Başçarşı'dan çıkıp sokaklarda biraz gezmeye başlayınca biranda kendinizi Batı Avrupa'da buluyorsunuz. Binalar, üzerlerindeki işlemeler, balkanların en büyük kilisesi Sarajevo Katedrali..





Saraybosna'nın şunuda yapmadan gelmeyin diyeceğim tek şeyi ise etleri. Çok meşhur olduğunu duymuştum giderken, test ettim onayladım, kesinlikle etlerini tatmadan dönmeyin.


Ve evet ne yazık ki yanlız döndüm, orda kalbimin bi parçasını bırakıp geldim. Aslında uzun bir aradan sonra bizim için harika bir kavuşma olan 3gün, şimdi yine özleme dönüştü. 
Zaman geçiyor, hiçbişey olduğu yerde durmuyor akıp gidiyor, yanındakilerle hayatındaki güzel insanlarla anlamlanıyor. Bazende öylece geçip gidiyor işte,sadece bekliyorsun bir anlamı olsun, yanında bir nefes olsun, yeniden nefes alabilesin diye..

Canımın parçasını, hayatımın anlamını Saraybosna'ya emanet ettim, Saraybosna da sana emanet aşkım..